Periodontoloji; dişleri çevreleyen kemik ve diş eti dokusunun hastalıkları ve bu hastalıkların tedavisi ile ilgilenen bilim dalıdır.
Ağız içi dokuların sağlığı genel vücut sağlığımızla yakından ilgilidir. Dişlerimizde ve çevre dokularda oluşacak herhangi bir iltihabi durum sistemik olarak vücudumuzun başka bölgelerinde de hastalık oluşturabilir. Bu yüzden diş ve çevre dokuların sağlığının korunması çok önemlidir.
Diş eti hastalıklarının birincil sebebi dental plaktır. Hastalık dişlerin üzerinde ki plağın etkin bir şekilde temizlenememesi sonucu başlar. eğer ağız bakımımıza yeterince özen göstermiyorsak plağı ortadan kaldıramayız ve zamanla dental plak kalsifiye olur, sertleşir ve diştaşına dönüşür.
Aynı zamanda protezler ve ağızdaki diğer apereyler üzerinde de diştaşı birikir. Diştaşları hem dişetinin üst kısmında hem de dişetinin iç kısmında oluşabilir. Bir kere diştaşı oluştuktan sonra fırçalama ile bunun uzaklaştırılması mümkün değildir. Bir doktor tarafından özel aletlerle diştaşının uzaklaştırılması gerekir.
Dental plak birikimini kolaylaştıran bazı faktörler vardır. Bazen dişlerin pozisyonları, uygun olmayan dizilimleri (çapraşıklık gibi),ağızda retorasyonların varlığı plağın uzaklaştırılmasını zorlaştırır. Bu tür durumlarda kişi plağın temizlenmesi konusunda daha fazla özen göstermelidir.
Diş fırçalamanın yanısıra dişipi kullanımı, ağız sularının kullanımı temizlik konusunda yardımcı olabilir. Diyet alışkanlıklarımız ve tükrük yapımızın özellikleri de dental plak birikimini etkileyen faktörlerin başında gelir.
Dişeti hastalıklarının primer sebebi dental plak varlığı olsa da diabet gibi bazı sistemik hastalıkların varlığı ve herediter sebepler yani genetik faktörler de dişeti hastalıklarının oluşumunda önemli etkenlerdir.
Sağlıklı bir dişetinin görüntüsü pembedir ve dişetinin yapısı hafif pürtüklü sıkı kıvamlı bir yapıdır.
Eğer dişetlerimizde kanama oluyorsa, dişetlerimizin rengi kırmızı hatta bazı bölgelerde neredeyse mora yakınsa, yumuşak bir kıvam oluşmuşsa dişetlerimiz iltihaplanmış ve sağlıklı yapısını kaybetmiş demektir.
Dişetlerinin başlangıç seviyesinde ki iltihabı gingivitis olarak adlandırılırken bu iltihabın daha derin dokulara ilerleyip kemik dokusunu da etkilemesi ile ortaya çıkan dişeti hastalıklarına periodontitis denir.
Dişeti çekilmelerinin sonucunda estetik olarak istenmeyen sonuçlar olabileceği gibi diş hassasiyetlerine de sıklıkla rastlanır.
İyi bir tedavinin ilk şartı doğru teşhistir. Klinik muayene ile semptomlar tespit edilip radyolojik inceleme yapıldıktan sonra hastalığın tipi, derecesi ve hastalığa neden olan etkenler belirlenmelidir.
Hastalığın tedavisi basit bir diştaşı temizliği olabileceği gibi küretaj ve ardından cerrahi müdaheleleri de içeren uzun bir süreci de kapsayabilir. Eğer kemik kaybı yoksa dişeti dokusunda ciddi değişiklikler olmamışsa henüz diş çevresi dokularda yıkım başlamamışsa sadece diş taşı temizliği ve oral hijyen eğitimi ile tedavimizi bitirebiliriz.
Diş eti rahatsızlıklarında hekim klinik ortamda yapacağı müdahalelerle hastayı tedavi edebilir fakat tedavinin sonuçlarının kalıcı olması büyük ölçüde hastanın tedavi sonrasında uygulayacağı günlük bakıma bağlıdır.
Tedavi sonrası klinikten sağlıklı bir şekilde ayrılan hasta öneriler doğrultusunda yapması gereken doğru fırçalama ve bakım ürünlerini kullanma konusunda yetersiz kalırsa hastalığın kısa sürede nüksetmesi kaçınılmaz olacaktır.
Diş etinin üstünde görünen kısımda olan diştaşları supragingival diştaşı olarak adlandırılır. Detertraj dediğimiz diştaşı temizliği işlemi ile bu diştaşları uzaklaştırılır. Bu işlem kavitron adı verilen titreşim ve su fışkırtma esasıyla çalışan bir cihazla yapılabileceği gibi el aletleriyle de yapılabilir.
Diş etinin iç kısmında görünmeyen alanda olan diştaşlarına da subgingival diştaşları denir ve dişeti sağlığı açısından çok daha büyük tehdit oluşturur. Bu diştaşları da yine hem kavitron hem de el aletleri kullanılarak temizlenir. Fakat daha çok dişetinin altında kalan kök yüzeylerinin el aletleriyle kazıma yaparak temizlenmesi şeklinde küretaj tedavisi uygulanır. Bu tedavi lokal anestezi altında yapıldığı için hastalar ağrı hissetmezler.
Küretaj tedavisi ile ulaşamayacağımız kadar ilerlemiş hastalığı olanlarda flap ameliyatı uygulamamız gerekebilir.
Flap ameliyatı yapılırken önce lokal anestezi yapılarak bölgedeki diş dokuları uyuşturulur. Sonra bir bistüri ve elevatör yardımı ile dişetleri hafifçe kaldırılarak hastalığın ilerlediği kısımlar ortaya çıkarılır. Diştaşı ve enfekte dokuların temizliğinden sonra diş eti dikilerek eski yerine oturtulur.
İşlem sırasında da sonrasında da istisnai durumlar hariç ağrılı bir uygulama değildir. Bir hafta sonra dikişler alınır. Maalesef bazı durumlarda hastalık hiçbir tedavi yöntemiyle iyileştirilemeyecek kadar ilerlemiş olur ve bu durumda dişte hiç çürük olmasa da diş sallandığı için dişi çekmek gerekir.
Diş eti çekilmesini tedavi etmeden önce etkeni tespit edip ortadan kaldırmak gerekir. Sonrasında kaybedilmiş olan diş eti dokusunun tekrar kazanılması için serbest diş eti grefti ya da bağ dokusu grefti ameliyatlarını uygulayarak kaybedilmiş dişeti bölgesine damak bölgesinden alınacak olan dişetinin yerleştirilmesiyle çekilme tedavi edilir.
Diş eti çekilmesinin tipi ve derecesi tedavi sonuçları açısından belirleyicidir. Her dişeti çekilmesinde bu ameliyatlar uygulanamaz. Bazı durumlarda sadece dişeti çekilmesinin ilerlemesini engellemeye yönelik önleyici tedaviler uygulanır. Vakanın durumuna ve hastanın ihtiyacına göre hekim en doğru planlamayı yapacaktır.
Bütün tedavi seçeneklerinde hasta hekiminin tavsiyelerine uyup ilaçlarını düzgün kullandığında iyileşme dönemini sorunsuz geçirecektir.
Bazen diş etlerimiz sağlıklı da olsa kontur yapısı ve seviyesi dikkate alındığında estetik açıdan hoş olmayan görüntüye sahip olabilir. Bu gibi durumlarda gingivoplasti ya da gingivektomi dediğimiz işlemlerle dişetine daha güzel bir görünüm kazandırabilriz.
Eğer güldüğümüzde diş etlerimiz çok görünüyor ve dişlerimiz kısa kalıyorsa diş etlerinde konturlama yaparak ve kron boyunu uzatarak çok daha güzel bir gülümsemeye sahip olabiliriz. Bazen de diş etlerimizin seviyeleri birbirinden çok farklı olabilir.
Bu durumda da diş etlerinin seviyesini küçük kesilerle olması gereken seviyeye çekebilir ve bu tür küçük müdahelelerle ideal bir gülüş hattı yakalayabiliriz.
Evet; diştaşı temizliğinin periodontolojide ki terim ismi detertrajdır.
Dişlerimizin üzerindeki plağı temizlemek için diş fırçalamak birincil görevimizdir. Fakat çoğunlukla sadece diş fırçalamak tam plak temizliği için yeterli olmayabilir. Bu durumda diş ipliği, arayüz fırçası, ağız çalkalama suları gibi yan ürünlerden faydalanmak gerekebilir.
İdeal ağız bakımınızın nasıl olması gerektiği konusunda ki en doğru bilgileri doktorunuz sizin ağıziçi muayenenizi ve kişisel alışkanlıklarınızı değerlendirip belirleyecektir.
Hayır değildir. Diştaşı temizliği işlemi yapılırken bir lastik ya da fırça yardımı ile temizleyici pat kullanarak dişler üzerindeki daha çok renkli gıda ve sigara kullanımı sonucu oluşan renklenmeler giderilebilir. Fakat bu işlemle dişin kendi renk tonunda açılma sağlanamaz.
Dişin kendi renk tonunun açılması bleaching denilen özel ilaç uygulamalarıyla yapılabilmektedir.
Kontrol altında olmayan diabet peridontal dokuların sağlığını bozan sistemik bir durumdur. Bu hastalarda bağışıklık sisteminin cevabı değişmiştir. Bu da diş eti dokularında hastalığa sebep olur.
Fakat kontrol altındaki bireylerde doku cevabı sağlıklı insanlarda ki gibidir. Hastalık oluşumu ve implant uygulaması açısından pek risk taşımazlar.
Epilepsi ve tansiyon hastalarının kullandığı bazı ilaçlar diş eti büyümesi yapabilir. Ayrıca kimi bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar da bu tür sonuçlara yol açabilir. Doktorunuz detaylı sistemik ve klinik muayenenizi yaptığında diş eti büyümesinin nerden kaynaklandığını tespit edecektir.
Evet; hamilelikte ki hormanal değişiklikler dişeti cevabında değişikliğe sebep olabilir. Bu da dişeti büyümeleri ve dişeti enflamasyonu gibi sonuçlar doğurabilir.
Sigaranın diş eti hastalıkları için ana risk faktörlerinden biri olduğu, hastalığın prevalans (yaygınlık) ve şiddetini arttırdığı, cerrahi ve cerrahi olmayan tedavi sonuçlarını olumsuz etkilediği çalışmalarda gösterilmiştir.
Öncelikle sebebi tespit edip mümkünse ortadan kaldırmak gerekir. Kaybedilmiş dişeti dokusu bir takım cerrahi dişeti grefti(dokusu) uygulamalarıyla hastaya tekrar kazandırılabilir. Hastanın damağından alınan bir parça dişeti dokusu dişeti çekilmesinin olduğu alana transfer edilir.
Diş eti uzmanları dişeti cerrahilerinin uygulamalarına detaylı bir muayeneden sonra karar verir. Her hastaya bu ameliyatlar yapılamaz. Periodontoloji uzmanı hastası için en doğru kararı verecektir.
Evet genetik geçiş vardır. Hem çevresel hem de genetik faktörler hastalığın oluşmasında ve ilerlemesinde etkilidir.
Öncelikle hassasiyetin kaynağı belirlenmelidir. Çürük ve uygun olmayan restorasyonlar varsa tedavi edilmeli. Eğer dişeti çekilmesine bağlı hassasiyet varsa;
Doktorunuz sizin için en doğru seçeneği belirleyecektir.
Hastanın diştaşı temizliği ve daha ileri tedavi ihtiyacı varsa yapılıp ağızda enflamsyonsuz temiz bir ortam oluşturulduktan sonra implant uygulaması yapılması mümkündür.
Kliniğimizde, tüm tıbbi uygulamalarda ilk kaide olarak kabul edilen ve Latince ‘primum non nocere’ kelimesinin Türkçe karşılığı olan ‘önce zarar verme’ anlayışıyla, hastalarımızın ve yakınlarının, hala devam etmekte olan pandemi sürecinde zarar görmemesi amacıyla, arttırılmış hijyen önlemleri uygulanmaktadır.
Tüm Uzmanlıklar